Soba Zehirlenmesi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Soba Zehirlenmesi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

10 Ocak 2013 Perşembe

Soba Zehirlenmesine Çözüm Ve Baca Temizlemenin Önemi

0 yorum | Devamını Oku...

1. Giriş
Türkiye'de her yıl bina yangınlarının %20'i temizlenmeyen bacalardan ileri gelmektedir. Bacalar temizlenmediğinden dolayı milyarlarca liralık konutlar yanarak tahrip olmaktadır. Temizlenmemiş ve doğru kurulmamış sobalardan dolayı özellikle rüzgarlı havalarda evlerde baca tepmesi dediğimiz olaylar sık aralıklarla meydana gelmektedir. Baca gazının tepmesi sonucu gaz içinde bulunan çok zehirli karbon monoksit gazı zehirlenmelere neden olmaktadır. Yılda en az bir defa bacaların temizlenmesi gereklidir.
Bacalar temizlenmediği ve yakıcılar (sobalar, şofbenler ve kombiler) doğru şekilde doğru yere kurulmadığı zaman yakıtlar (kömür, odun, doğal gaz, LPG, karosen ve gaz yağı) eksik ve verimsiz yanmaktadır. Eksik yanma sonucu oluşan kirli gazlar ve partiküller baca tıkanmasına neden olmaktadır. Böylece her yıl onlarca kişi evlerinde zehirlenmekte ve hatta ölmektedirler. Bir binanın yıllık baca temizleme maliyeti ise bina büyüklüğüne bağlı olarak 40-150 milyon TL. arasında değişmektedir.
Baca temizliği için Türkiye'de en uygun aylar Haziran ve Eylül'dür. Valilikler, belediyeler, doğal gaz dağıtım şirketleri ve kömür satıcıları bu aylarda baca temizliği için halkı her yıl uyarmalılar. Mutlaka baca temizliği yaptırmalarını sağlamalılar. Bacaların nasıl temizleneceği ve sobaların, kombilerin, şofbenlerin odalara nasıl kurulacağı öğretilmelidir.
Belediyeler ve doğal gaz dağıtım şirketleri ve kömür satıcıları, baca temizliği yapacak firmaların elemanlarını eğitmeliler. Bacaların nasıl temizleneceğini öğretmeliler. Baca temizliğinde kullanılacak aletleri göstermeliler. Temizlik firmalarının bu aletleri kullanmalarını sağlamalılar. Kömür ve odun satıcıları bu konuda tüketicilere hizmet vermeliler.

Maddi imkanı olmayanların bacalarını nasıl temizleyecekleri broşür basılarak şekillerle anlatılmalıdır.
Bacalarda mutlaka baca başlığı kullanılmalıdır. Aksi durumda rüzgarlı havalarda zararlı ve zehirli gazlar teperek zehirlenmelere neden olur.
Bacalar yeterli oranda yalıtımlı olmalıdır. Yalıtılmamış bacalar hızlı şekilde soğur. Soğuyan bacalarda sıcak gaz içindeki nem yoğunlaşarak bacalarda daha hızlı tıkanmalara ve duvarlarda lekelenmelere neden olur. Sobada baca çekişi ve yanma verimliliği düşer.
Zehirlenmelerin ana sebeplerinden biride sobaların ve şofbenlerin doğru şekilde doğru yere kurulmamasıdır. Soba ve şofben kurarken nelere dikkat edileceği detaylı bir şekilde anlatılmalıdır. Borularla ilgili gerekli kurallar öğretilmelidir. Bu bilgiler halkımıza doğru şekilde anlatılmalıdır.
Ekte hazırlanan bilgiler hem insanlarımıza hem de belediyelerimize yardımcı olması için hazırlanan bir rehberdir.
2. Soba ve Bacalarla İlgili Talimatnameler
•  BACALARIN KURUM BAĞLAMASI BACA ÇAPININ KÜÇÜLMESİNE VE SOBA YANMA VERİMLİLİĞİNİN DÜŞMESİNE NEDEN OLUR. SOBA KURMADAN ÖNCE BORULAR VE BACALAR MUTLAKA TEMİZLENMELİ.
•  BACA YÜKSEKLİĞİNİN YETERLİ OLMASI, BACA ÇEKİŞİNİ İYİLEŞTİRECEĞİNDEN ETKİLİ BACA YÜKSEKLİĞİ TEK KATLI BİNALARDA VE ÇOK KATLI BİNALARIN EN ÜST KATINDA EN AZ 3,5 M. VE EN FAZLA 5 M. OLMALI.
•  BACANIN ÇATIDAN İTİBAREN YÜKSEKLİĞİ EN AZ 1 M. OLMALI.
•  ÇEVRESİNDEKİ ENGELLERDEN ETKİLENMEMESİ İÇİN BACALARIN ÇATININ EN TEPE NOKTASINDAN İTİBAREN YÜKSEKLİĞİ EN AZ 50 - 80 CM. OLMALI.
•  BACA ÇEVRESİNDE TÜRBÜLANS OLUŞMAMASI İÇİN BACA HERHANGİ BİR ENGELDEN (YÜKSEK BİNA, AĞAÇ GİBİ) EN AZ 6 M. UZAKTA OLMALI.
•  DUMAN GAZLARININ AKIŞ HIZIN HER NOKTADA AYNI OLMASI İÇİN BACALARIN KESİT ALANI HER NOKTADA AYNI OLMALI. BACA ÇAPININ EN AZ 13 CM. OLMASI TAVSİYE EDİLİR.
•  DUMAN GAZININ SOĞUYARAK AĞIRLAŞMASI VE BACA ÇEKİŞİNİN KÖTÜLEŞMESİNİ ÖNLEMEK İÇİN BACANIN GEÇTİĞİ DUVARIN ET KALINLIĞI EN AZ 10 CM. OLMALI.
•  BACA GAZININ SOĞUYARAK SIZMASINI ÖNLEMEK İÇİN BACA ÜZERİNDE YARIK VE ÇATLAK OLMAMALI. BACA İÇ YÜZEYİ PÜRÜZSÜZ OLMALI.
•  BACA GAZININ SOĞUYARAK AĞIRLAŞMASINI VE BACA TEPMESİNİ ÖNLEMEK İÇİN SOBA BORUSU PENCERE VEYA DUVAR DELİNEREK UZATILMAMALI. UZATILMIŞSA HAVA İLE TEMASTA OLAN KISIMLARI MUTLAKA YALITILMALI.
•  RÜZGARLI HAVALARDA BACA TEPMESİNİ VE YAĞMUR SUYUNUN BACA İÇİNİ ISLATMASINI ÖNLEMEK İÇİN,BACADA BACA BAŞLIĞI OLMALI.
•  ODANIN HIZLA SOĞUMASINI VE BACA ÇEKİŞİNİN KÖTÜLEŞMESİNİ ÖNLEMEK İÇİN SOBANIN KURULU OLDUĞU ODADAKİ PENCERE VE KAPININ KIRIK CAMLARI TAMİR EDİLMELİ.
•  DUMAN GAZININ SOĞUYARAK ODA İÇİNE SIZMASINI ÖNLEMEK VE ISININ SICAK HAVAYI DIŞARI ATMAMAK İÇİN KAPI VE PENCERE ÇERÇEVESİ İLE DUVAR ARASINDA YARIK, ÇATLAK, BOŞLUK OLMAMALI, VARSA DIŞARIDAN SIZDIRMAZ OLMASI SAĞLANMALI.
•  ISININ SICAK HAVAYI DIŞARIYA ATMAMAK İÇİN ÇERÇEVE /KANAT ARASI HAVA SIZDIRMAZ OLARAK YAPILMALI.
•  GECELERİ SOBANIN KISIK YAKILMASINDAN VE CAM KENARLARINDAKİ HAVA KAÇAKLARINDAN DOLAYI ODA HIZLA SOĞUR, KAÇAKLAR TAMİR EDİLMELİ.
•  DUVARLARDA YARIK, ÇATLAK VARSA KIŞ GELMEDEN ÖNCE MUTLAKA DIŞARIDAN TAMİR EDİLMELİ.
•  BETON BLOKLAR SICAKLIK DEĞİŞİMİNDEN ETKİLENDİĞİNDEN, BETON OLAN DAİRENİN ÇATISI HAVA İLE DOĞRUDAN TEMAS HALİNDE İSE MUTLAKA YALITILMALIDIR.
YUKARIDAKİ ESASLARA UYMAYAN DAİRELERDE VE İŞYERLERİNDE KIŞIN HER AN YANGIN ÇIKABİLİR VE ZEHİRLENME HADİSELERİ YAŞANABİLİR. LÜTFEN YUKARDA Kİ ESASLARA UYALIM!
3.1. Pencere veya Duvar Delinerek Yapılan Bacalar


Şekil 1. Pencere veya duvar delinerek soba borusundan baca oluşturulmuşsa bu tür bacalarda yükselen gazlar meteorolojik değişikliklerden etkilenir. Gazların bacada yükselerek havaya atılmasını etkileyen en önemli parametrelerden birisi baca gazı sıcaklığı ile hava sıcaklığı arasındaki farktır.
Hava soğuduğu ve sobada yanma yavaşladığı zaman yalıtımsız veya hava ile direk temastaki bacalarda sıcak gazlar hızla soğur. Soğuyan baca gazının yoğunluğu artar. Soğuk baca gazlarının yoğunluğu aynı sıcaklıktaki havadan daha büyüktür. Böylece bacada gaz basıncı düşer ve dumanın bacada yükselmesi zorlaşır. Yükselmesi zorlaşan bacadaki gazlar soba ve boru çevresindeki çatlak, delik gibi boşluklardan odaya sızar. Odaya sızan baca gazı içindeki karbon monoksit zehirlenmelere neden olur.
Pencere veya duvar delinerek soba borusundan baca oluşturulan konutlarda sık aralıklarla zehirlenmeler olur. Dolayısıyla baca gazının hızlı şekilde soğuması önlenmek için bacalar yalıtılmalı veya baca duvarı et kalınlığı en az 10 cm. olmalıdır.
3.2. Pencere veya Duvar Delinerek Yapılan Bacaların Yalıtılması

Şekil 2. Bacada iyi bir çekiş için bacanın yalıtılması gerekir. Yalıtımsız veya duvar delinerek inşa edilmiş bacalar meteorolojik şartlardan fazlaca etkilenir ve soğur. Yalıtımsız veya duvar delinerek inşa edilmiş bacalarda ısıcıdan çıkan sıcak gazlar bacada ısısını kolayca kaybederler. Baca gazı içindeki su buharı yoğunlaşır.Yalıtımsız ve direk hava ile temastaki bacalarda daha çok kurum, katran ve kreosote oluşur. Bacanın içini kaplayan kurum, katran ve kreosote bacanın daralmasına ve tıkanmasına neden olur. Kreosote kolay tutuşucu bir maddedir. Daralan veya tıkanan bacanın daha sık aralıklarla temizlenmesi gerekir. Aksi durumda daralan bacada baca gazı yükselmek yerine aşağı doğru akar. Bacası temizlenmeyen sobaları tutuşturmak oldukça zordur. Yanma yavaş ve verimsiz olur. Baca gazı devamlı dumanlı olur. Bacası temizlenmeyen sobalarda devamlı eksik yanma olur ve daha fazla yakıt tüketilir. Soğuk günlerde yalıtımsız ve duvar delinerek inşa edilmiş bacalı sobaları tutuşturmak oldukça zordur. Baca içinde ısınmış gazların soğumasını azaltmak, baca tepmesini önlemek ve meteorolojik değişikliklerin etkisini minimize etmek için bacalar ya yalıtılmalı veya duvar et kalınlığı en az 10 cm. olmalıdır. Pencere veya duman delinerek baca oluşturulmuşsa delinen kısımda mutlaka hava sızdırmazlığı temin edilmelidir.
4.Etkili Baca Yüksekliği



Şekil 3. Sobalarda verimli bir yanma için etkili baca yüksekliği yeterli olmalıdır. Uzun bacalı bir sobada kısa bacalıya göre daha iyi gaz çekişi elde edilir. Etkili baca yüksekliği arttıkça baca çekim gücü de artar. Yeterli yükseklikte bacası olmayan sobalarda yanma için yeterli miktarda hava ve verimli bir yanma elde etmek zordur. Bu tür sobalarda sık aralıklarla baca gazı tepmesi olur. Diğer taraftan baca yüksekliği arttıkça ısı ve sürtünme kayıpları artar, bacada gaz yükselme hızı düşer ve bacada nem yoğuşması meydana gelir. Limitlerin üzerindeki bacalarda ciddi duman problemi meydana gelir. Uzun bacalı binalarda, baca malzemesi olarak taş, tuğla veya paslanmaz çelik kullanılması tavsiye edilir. Böylece bacada içinde gaz içindeki nemin yoğuşmayı önlenir.
Sobada yeterli baca çekiş gücünü elde etmek için etkili baca yüksekliği en az 3.5 metre, en fazla 5 metre olmalıdır.
Yangın emniyeti için bacalar çatının en yüksek mahyasından en az 50-80 cm. yükseklikte yapılarak yüksek yapıların (bina ve ağaç gibi) baca üzerine etkisi en aza indirilebilir.
5. Baca Başlığının Önemi




     
Şekil 4. Bacalara yağmur suyunun, kuşların ve haşerelerin girmesini önlemek ve rüzgarın bacalar üzerine etkisini azaltmak için bacalarda başlık kullanılmalıdır.
Bacada başlık yoksa yağmur suyu baca içine nüfus eden ve bacayı ıslatır. Baca içinde hava sirkülasyonu çok az veya hiç olmadığından ve güneş ışığı da baca içine nüfus edemediğinden başlıksız bacalar uzun süre nemli ve soğuk kalır. Bacada biriken is veya kurum nemli ortamda çözünerek çok kötü kokuya ve duvarlarda lekelere neden olur.
Başlıksız bacalarda kuşlar ve haşereler yuvalar yaparak bacaların tıkanmasına neden olurlar.
Başlıksız bacalarda rüzgarlı günlerde baca gazı tepmesi sık olur. Rüzgar hızı, baca gazı hızından daha büyükse rüzgar bacadan gaz çıkışını engeller. Bacası başlıksız olan sobalı evlerde baca gazı tepmesi sonucu sık sık soba zehirlenmeleri olur.
Başlıksız bacanın çevresi yüksek engellerle (bina veya ağaç gibi) çevrili ise rüzgarlı günlerde sobalarda baca gazı tepmesi daha sık aralıklarla meydana gelir. Rüzgarlı havalarda yüksek engellerle çevrili alçak binaların çevresinde sık sık türbülans oluşur.
Yukarıda sıralanan tüm olumsuzlukları gidermek için ısıtıcı bacasında başlık kullanılmalıdır.
6. Yüksek Engellerin Baca Üzerine Etkisi


  
  
Şekil 5. Bir binanın çevresi yüksek yapı veya ağaçlar gibi engellerle çevrili ise orta veya şiddetli rüzgarlı havalarda bina üzerinde sık sık alçak basınç veya türbülans meydana gelir. Bu tür konutların çevresindeki basınç, yüksek yapıların veya ağaçların tepesindeki basınçtan düşüktür. Dolayısıyla hava akışı yüksek binadan alçak binaya doğrudur. Yüksek binalarla çevrili alçak binanın bacasında gaz yükselişi her zaman zor olur. Bu tür binalarda baca gazı çekim gücü düşüktür. Bu tür dairelerde ısıtıcıdan çıkan gazlardan zehirlenmeler sık olur. Dolayısıyla bacaların yüksek yapılar, ağaçlar gibi engellerden etkilenmemesi için bunların kaplama alanı dışında yani yakın engellerden en az 6 metre uzakta ve bacanın etkili yüksekliği ise ortalama 5 metre olmalıdır. Bacada baca başlığı kullanılmalıdır.

7. Sobanın Daire İçine Yerleştirilmesi

  

Şekil 6. TSE belgeli, bağlantı yerleri ve açılıp kapanan kapakları sızdırmasız, üstten yakmalı soba kurulurken dikey boru arka ve yan duvarlardan 0.96-1.5 m. uzakta olmalıdır. Dikey boru arka duvara yakın olursa odanın ısınması için kullanılacak ısı dışarı atılmış olur. Dikey boru duvardan 1.5 metreden fazla uzak olursa sobalarda baca çekişi düşer ve baca gazı tepmesi sık olur. Soba kurarken fazla dirsekten kaçınılmalı ve zorunlu olmadıkça ikiden fazla dirsek kullanılmamalıdır. Dirsek sayısı arttıkça sobada baca gazı çekiş gücü azalır ve yanma verimliliği düşer.
Yatay borular bacaya doğru %10 eğimle yükseltilmelidir. Böylece bacada yoğunlaşan nemin sobaya doğru akması sağlanabilir.
Baca gazı sızıntısını önlemek için sobanın dirsek ve boru ekleme yerleri ile bacaya giriş ağzı hava sızdırmasız olmalı ve b oru ve baca üzerinde herhangi yarık veya çatlak olmamalıdır. Boru ve baca üzerinde çatlak, yarık ve boşluk varsa baca içine sızan hava, baca gazını soğutur ve baca çekişini düşürür. Soğuyan baca gazındaki nem, baca içinde yoğunlaşarak duvarlarda lekelenmelere neden olur.
Soba ısısından daha fazla faydalanmak için sobaya takılan dirsek üzerine mutlaka cimri takılmalıdır.
TSE belgesiz, bağlantı yerleri sızdıran, alttan yakmalı sobalar ile teneke sobalar kesinlikle ısınma amacı ile kullanılmamalıdır. Bu tür sobalar hem daha fazla yakıt tüketimine hem de zehirlenmelere neden olur.
Sobadaki gaz sızıntısından minimum etkilenmek için sobadan en az bir metre uzakta oturulmalıdır. Aksi durumda sobadan sızması muhtemel karbon monoksit gibi zehirli gazlar şiddetli baş ağrısına, baş dönmesine ve hatta ölüme neden olur.
Yaşlılar ve çocuklar yalnız başına yanmakta olan soba yanında bırakılmamalıdır.
Sobaların yanına yanıcı ve parlayıcı malzemeler konmamalıdır. Mobilyalar ve çamaşırlar sobadan uzak tutulmalıdır.
Sobanın 50 cm. yakınına ısının dağılmasını engelleyici bir malzeme ve eşya konmamalıdır.
Sobanın kurulu olduğu odada yatılmamalıdır. Yatılmak zorunda ise soba sönmüş olmalıdır. Sobası yanan odada yatılmak zorunda ise kişinin başı sobadan en az 1.5 metre uzakta kapıya yakın olmalıdır. Kapı hafifçe açık olmalıdır. Odada kirli gazın birikmesi önlenmelidir. Kapı ve pencere sıkı şekilde kapatıldığında yanmakta olan sobaya yeterli hava giremez ve baca çekişi düşer. Soba içine yeterli havanın girememesi eksik yanmaya neden olur. Orta ve şiddetli rüzgarlı havalarda baca gazı sobadan sızarak oda içine dolar ve zehirlenmelere neden olur.
Özellikle ülkemizde çoğu aileler gece saatlerinde odanın kapı ve penceresinin altını sıkı şekilde kapatırlar. Dolayısıyla yanmakta olan sobaya oda içinden yeterli hava temin edilemediği için soba ve boru bağlantı yerlerinden oda içine duman sızar.
Yatarken yanmakta olan “kömür koru” üzerine taze kömür atılmamalıdır.
8. Bacaları Temizlemenin Önemi

Şekil 7. Bacaları is, kurum, katran ve kreosote bağladığı zaman baca kesiti daralır ve baca çekim gücü düşer. Baca temizlenmediği zaman soba içine yanma için yeterli hava giremez. Böylece yanma yavaşlar, yanma verimliliği düşer ve eksik yanma gerçekleşir. Dumanlı yanma olur. Isınma için daha fazla yakıt tüketimine neden olur. Orta veya şiddetli rüzgarlı havalarda sık sık baca gazı teper ve oda içine duman sızar. Baca içinde 0.6 cm. kalınlıkta kurum veya kreosote biriktiğinde baca temizlenmelidir. Bacalar mutlaka yılda bir defa temizlenmelidir. Kreosote kolay tutuşan bir maddedir. Buda yangına neden olur. İstanbul'da konutlardaki yangınların %20 si temizlenmeyen bacalardan ileri gelmektedir. Bir binanın yıllık baca temizliği bina büyüklüğüne bağlı olarak 40-150 milyon TL. arasında değişmektedir.
Bacayı temizlemenin amacı baca içinde birikmiş zararlı ve yüksek derecede yanıcı maddeleri bertaraf etmektir.
Temizlenmiş bacalı sobada yanma iyileşir , eksik yanma, oda içini gaz sızması ve baca gazı koku problemi önlenir.
9. Soba Borunun Bacaya Fazla Sokulmasının Zararlarları
....................(Doğru) ...........................(Yanlış)......................... (Yanlış)
 
.......................(a).................................. (b)................................ (c)
Şekil 8. Soba borusu bacaya fazla sokulmamalıdır. Soba borusu bacanın kesit alanını daraltmamalıdır. Daraltılmış bacalarda baca gazı akışı zorlaşır. Dolayısıyla baca çekişi ve yakıtın yanma verimi düşer. Daralan bacalarda sobaya yeterli hava girişi güçleştiğinden yakma ve yanma zorlaşır. Eksik yanmadan dolayı baca gazı içinde kurum, katran, kreosote ve is miktarı artar. Bu durum da soba borusu ve baca üzerinde tıkanmaya neden olur. Özellikle geceleri ve rüzgarlı havalarda daralan bacalı sobalarda baca tepmesi sık olur. Bu da zehirlenmelere neden olur.
10. Dairenin Üst Kısmındaki Kırık Camların ve Boşlukların Zararları

Şekil 9. Soba yandığı zaman oda içinde ısınan hava yükselir ve odanın üst kısmındaki boşluklardan, yarıklardan ve çatlaklardan dışarı kaçar. Kaçan hava yerine binanın alt ve yan kısmındaki boşluklardan, çatlaklardan soğuk ve taze hava odaya girer. Böylece odada nötr basınç oluşur. Nötr basıncın üzerinde hava pozitif basınca altında ise negatif basınca sahiptir. Nötr basınç düzlemi atmosferdeki rüzgara ve sıcaklığa bağlı olarak alçalır veya yükselir. Nötr basınç düzlemi odadaki sızıntının büyük olduğu yöne yönelir. Odanın üst kısmındaki boşluk alt kısımdakinden büyükse nötr basınç düzlemi yukarı doğru hareket eder ve ısınan hava boşluklardan dışarı kaçmaya çalışır. Eğer nötr basınç düzlemi altında kalan kısma yeterli hava kapı veya pencerenin alt kısmından girmezse, bu durumda sobada gaz akışı ters yönde gitmeye başlar. Çünkü oda da sobanın yandığı seviyede hava azalmıştır. Bu havanın mutlaka temin edilmesi gereklidir. Bu durumda sobada gaz akışı yön değiştirir ve bacadaki duman sobanın çevresindeki boşluklardan odaya doğru akmaya başlar. Böylece odayı duman kaplar. Özellikle bu durum geceleri gerçekleşir. Çünkü kapılar ve pencereler kapalıdır. Hatta kapıların ve pencerelerin alt kısmındaki boşluklardan soğuk hava girmesin diye kapatılmıştır. Dolayısıyla odayı terk eden ısınmış hava yerine kapı ve pencere altından odaya taze hava giremediğinden dolayı baca gazı yön değiştirir. Baca gazı odaya doğru akmaya başlar. Odaya sızan baca gazı özellikle uyku esnasında soba zehirlenmesine neden olur.

   
11. Rüzgarın Bina Üzerine Etkisi
Şekil 10. Rüzgarlı günlerde rüzgarın binaya çarptığı yöndeki cephede yüksek (pozitif) basınç, diğer cephede ise alçak (negatif) basınç oluşur. Rüzgarın estiği yöndeki duvarda yarık, çatlak veya boşluk ve pencerede camlar kırık ve çerçeve duvar veya çerçeve kanat arasında boşluk varsa hava buralardan oda içine girmeye çalışırken diğer yöndeki duvardan da çıkmaya çalışır. Rüzgarın estiği yöndeki ve diğer yöndeki bina cephelerinde yarık, çatlak veya boşluklar birbirine eşitse bu doğal baca çekişini pek etkilemez. Böyle bir evde oturmak mümkün değildir. Rüzgarın estiği yönün tersi yönündeki cephede daha büyük boşluk, yarık, çatlak ve kırık cam varsa bina içindeki hava dışarı çıkmaya çalışır. Bu durumda oda içinde negatif basınç seviyesi yükselir ve baca gibi doğal boşluklardan binaya hem baca içindeki gazlar ve hem de dışarıdan hava girmeye çalışır.
Soba çevresindeki basınç, bacadaki basınçtan daha düşükse ters akış meydana gelir. Evin üst kısmındaki çatlak veya boşluklardan kaçan gaz odanın tabanından giren soğuk havadan daha hızlı şekilde odayı terk eder. Bu durumda sobanın çevresindeki basınç düşer ve bacadaki gazlar aşağı yani oda içine doğru akar. Evin üst kısmındaki boşlukları hava sızdırmaz yapılarak bu tip problemler çözülebilir.
12. Hava ile Direk Temasta Olan Beton Çatılar


Şekil 11. Dış hava ile direk temasta olan beton çatı evler meteorolojik değişimlerden kolayca etkilenerek çabuk ısınır veya soğurlar. Çünkü beton bloklar ısıyı iyi iletirler. Dolayısıyla soğuk kış aylarında oda içinde ısınan hava hızla yükselerek beton çatıdan, pencere, kapı boşluklarından ve kırık camlardan dışarı çıkmaya çalışır. Oda içinde hızlı hava sirkülasyonu söz konusudur. Bu tür evlerde sürekli gizli sirkülasyon, halk dil ile cereyan vardır. Bu tür binalarda insanlar sık aralıklarla hasta olurlar. Eğer odanın alt yan kısmındaki kapı, pencere boşluklarından yeterli taze hava odaya girmezse gazlar bacada yükselemez. Duman soba ve baca üzerindeki boşluklardan odaya sızar. Sızan gazlar ise zehirlenmelere neden olur.
Beton çatılı evlerde sık aralıklarla soba zehirlenmesi olur.
13. Lodoslu ve İnversiyonlu Havaların Bacalar Üzerine Etkisi
Lodoslu kış aylarında sıcaklığın artması ile hava sıcaklığı baca gazı sıcaklığına yaklaşır. Bunun sonucu bacanın çekim gücü düşer. Baca gazı, soba ve boruların üzerindeki boşluklardan ve çatlaklardan sızmaya çalışır. Bu da oda içinde duman oluşturur.
Rüzgarlı günlerde, rüzgar hızı baca gazı hızından daha yüksek olabilir. Bu durumda sobalarda sık sık baca gazı tepmesi olur. Soba zehirlenmelerini önlemek için önceden rüzgarlı günler halk duyurulmalıdır. Yatmadan önce herkesin sobasını söndürmesi istenmelidir. Sobayı söndürmek için kesinlikle yanmakta olan kor içine su dökülmemelidir. Bu durumda çok zehirli gazlar oluşur. Sobanın kurulu olduğu odada uyunduğu zaman özellikle rüzgarlı günlerde soba ve boru boşluklarından sızan gazlar zehirlenmeler neden olabilir.
İnversiyonlu günlerde hava sıcaklığı yükseklikle artar. Atmosferde inversiyon genelde yüksek basınçlı ve sakin rüzgarlı günlerde gerçekleşir. İnversiyonlu günlerde bacalarda iyi bir gaz çekişi elde etmek çok zordur. İnversiyonlu günlerde baca gazı genelde dumanlı görülür ve gazlar yükselme yerine aşağı doğru gitmek ister. Sobada yanma zor gerçekleşir. Çünkü atmosferik şartlar baca gazının yukarı doğru değil de aşağıya doğru gitmeye zorlar. Yüksek binalarla çevrili şehirdeki az katlı evlerin çevresinde inversiyon daha sık meydana gelir. Yine dağlarla çevrili bir vadideki şehirde sabah ve akşam saatlerinde inversiyon sık aralıklarla meydana gelir.
İnversiyonlu günlerde sobanın kurulu olduğu odanın kapının tabanı açık olursa daha iyi bir baca çekişi elde edilebilir.
İnversiyonlu günlerde bacadan çıkan kirletici gazlar atmosferde dağılmadığı için hava kirliliğinin artmasına neden olur. Şehir havasında artan kirletici gazlar sağlık üzerinde çok ciddi olumsuzluğa neden olur. Kış aylarında inversiyonlu günler halka duyurulmalıdır. Halkın sağlığının korunması için soba yakılmasında sınırlamalar getirilmelidir. Belli saatlerde (sabah 5-9 ile akşam 4-9 arası) özellikle kömür, odun veya fuel-oil yakılması yasaklanmalıdır.

14. Baca Detayları

15. Sobada Yakılması Yasak Maddeler ve Soba Zehirlenmesi
Sobada lastik, plastik, boya, petro kok, araba lastiği, asfalt ve tıbbi atık gibi çöplerin yakılması önlenmeli ve yasaklanmalıdır. Yanmakta olan sobaya kesinlikle çöp atılmamalıdır. Bu tür atıklar sobada yakıldığı zaman çok zararlı ve zehirli kirletici gazlar oluşur.
Aşırı nemli kömür veya odun kullanılmadan önce kurutulmalıdır. Ağaçlar kesildikten en az 6 ay sonra ısınmada yakıt olarak kullanılmamalıdır. Benzer şekilde yüksek nemli kömürlerinde kullanılmasından kaçınılmalıdır. Nemli odun ve kömür ısınma amaçlı kullanıldığı zaman yakıt içindeki nemi buharlaştırmak gerekli enerji, atık enerjidir. Atık enerji ısınma yerine yakıttaki nemin buharlaşması için kullanılır. Bu da ısınma için fazla enerjinin tükenmesine neden olur.
Sobada eksik yanma sonucu karbon monoksit gibi zararlı ve zehirli gazlar oluşur. Oluşan karbon monoksit yukarıda sıralanan nedenlerden dolayı oda içine sızarsa zehirlenmelere neden olur. Karbon monoksit çok zehirli gazdır. Karbon monoksit kandaki hemoklobinle birleşerek zehirlenmelere neden olur. Karbon monoksit zehirlenmesi baş ağrısı, baş dönmesi ve halsizlikle başlar. Daha sonra ölümle sonuçlanır. Karbon monoksit zehirlenmesi hissedildiği zaman derhal kapı ve pencereler açılmalıdır. Oda içine taze hava girmesi sağlanmalıdır. Özellikle sobanın kurulu olduğu odada yatıldığı zaman halsizlik, baş dönmesi ve baş ağrısı hissedilmediği için geceleri uyku esnasında daha fazla ölüm olayı gerçekleşmektedir.
16. Baca Temizleme Esasları
Standart Baca Temizleme: Standart baca temizlemede baca iç yüzeyi fırça kullanılarak temizlenir. Güçlü, iyi filtre edilen vakumlu aletle eve girmesi muhtemel kurum ve kreosote gibi maddeler emilir. Bu tür temizleme kurum temizliği için etkilidir. Kreosote tortuları temizliği için normaldir. Baca içindeki sır (cila) tortularını bu metotla temizlemek pek mümkün değildir.
Mekanik Temizleme: Mekanik temizlemede, tel fırçalar veya elektrik motoru ile hızla döner özel zincirle kullanılır. Mekanik temizleme sert kreosoteleri veya sır (cila) tortuları temizlemek için sık sık kullanılır. Mekanik temizleme profesyonel baca temizleme ekipleri tarafından kullanılır. Mekanik aletlerin uygun kullanılmaması çalışanlara ve bacaya zarar verir.
Kimyasal Temizleme: Baca temizleyicileri mekanik temizleme yerine veya mekanik temizleme ile birlikte kimyasal temizlemeyi yapabilir. Spesifik kimyasallarla kreosote ve cila (sır) yoğun depositesi gevşetilerek çözünür hale geçirilir. Kimyasal temizleme, eğitilmiş profesyonel temizleyiciler tarafından kullanılmalıdır.
Kaynak: 
www.tarkar.com.tr
http://www.cevreorman.gov.tr/

Karbon Monoksit Zehirlenmesi – Soba zehirlenmesi

0 yorum | Devamını Oku...

Karbon monoksit gazının yol açtığı zehirlenme. Karbon monoksit zehirlenmesine sık rastlanır. Bu gaz, %6-%12 arasında değişen oranlarda havagazında bulunur. Bundan başka odun, kömür, petrol ve petrol türevlerinin bütün tamamlanmamış yanmalarından da karbon monoksit gazı elde edilir.
Karbon monoksit zehirlenmesi kaza ile ya da intihar amacı ile meydana gelir. Kaza ile meydana gelen karbon monoksit zehirlenmelerinin başlıca nedenleri, havagazı borularında aşınma sonucu meydana gelen çatlaklardan ya da tesadüfen açık bırakılmış havagazı musluklarından gaz sızmasıyla dar ve az havalandırılmış odalarda havayı iyi çekmeyen soba ve şömine yakılmasıdır. Bazen de toprak altındaki havagazı borularında çatlamalar meydana gelir. Bunun sonucu bu çatlaklardan gaz kaçağı olur. Havagazı toprak altındaki katmanlardan geçerken süzüldüğünden kokusunu da kaybeder. Bu tür havagazı zehirlenmelerinde havagazının kendine özgü kokusu yok olduğundan korunma olanağı yok gibidir.
Karbon monoksit gazının zehirleyici bir nitelik taşıyabilmesi için havada ulaşması gereken miktarlar vardır. Karbon monoksit havada %0,02 oranında bulunursa zehirli değildir. Bu miktar %0,5 olursa zehirleyici nitelikle bilinir; fakat bu oran öldürücü değildir. Havada %1 oranında bulunan karbon monoksit insanı yavaş yavaş öldürür. Oran %0,10′a ulaşırsa kısa zamanda insanı öldürür; bu havanın solunmasından aşağı yukarı yarım saat sonra ölüm meydana gelir.
Karbon monoksitin zehirleyici özelliği, bu gazın akciğer peteklerinde, büyük bir kolaylıkla kandaki hemoglobin ile birleşerek karboksihemoglobin adı verilen dayanıklı bir bileşik meydana getirmesinden ileri gelir. Karbon monoksit ile birleşmiş olan hemoglobin artık vücuttaki işlevini yapamaz, yani havadaki oksijeni hemoglobin şeklinde akciğerde tutamaz ve oksijeni bütün dokulara iletemez.
İvegen karbon monoksit zehirlenmesinden meydana gelen ölüm, soluk tıkanımı (boğulma) ile meydana gelen ölüme benzer. Fakat bu boğulma, solunum darlığı, boğazı sıkılarak boğulma, asılarak boğulma, suda boğulma gibi bir dış boğulma değildir. Dış boğulma havanın ve havada %21 oranında bulunan oksijenin akciğer petekleri içine varamaması sonucudur. Karbon monoksit zehirlenmesi ise bir iç boğulmadır. İç boğulma olayında, akciğer peteklerinde kandaki hemoglobin ile birleşmek için oksijen bulunmakla birlikte bu oksijen kana karışamaz. Karbon monoksit ile birleşmek hemoglobine daha uygun gelir. Bu nedenle oksijeni almaz, karbon monoksit ile birleşmek yerine, akciğerlerdeki oksijeni alıp çeşitli dokulara iletmek gibi zor bir görev hemoglobin için daha güçtür.
İvegen karbon monoksit zehirlenmesinin belirtileri her kişiye göre değişir. Çok duyarlı kişilerle bu zehirli gazı %0,10′dan daha yüksek yoğunlukta soluyanlarda ölüm birkaç dakika içinde ya da hemen, yukarıda açıklanan boğulma mekanizmasına göre meydana gelir.
Zehirlenme hallerinin büyük bir kısmında aşağıdaki gelişme görülür. İlk evrede genel bir halsizlik, şiddetli baş ağrıları, yüze kan akımı ve yüzün kızarması, kulaklarda uğultular, baş dönmeleri, bulantı ve kusma gibi belirtiler görülür.
İkinci evrede ise özellikle bacaklardaki kaslarda yorgunluk, nabız ve kalp atışlarının zayıflaması ve ritimlerini kaybetmesi, tansiyonun düşmesi, solunum güçlüğü, göğüs ve karın derisi üzerinde beliren kırmızı lekeler, eklem uçlarının soğuması, uyku hali, zaman zaman komaya kadar varan beyin uyuşukluğu gibi yozlaşmalar ortaya çıkar. Eğer ilk yardım vakit geçirmeden ya da solunan karbon monoksit vücuttaki öldürücü dozuna ulaşmadan uygulanırsa, hasta kurtulur. Bu durumda bir üçüncü evre oluşur. Bu evre bilincin yerine gelmesi, yani koma halinin yok olması kesikli olarak ortaya çıkan çırpınma krizleri, bulantı, kusma ile belirlenir. Üçüncü evre sonunda, geçici bir zaman için önemli bir bellek yitimi de görülebilir. İyileşme yavaş yavaş olur.
Öldürücü zehirlenme hallerinde kandaki tüm hemoglobinin %6570′i karbon monoksitle birleşir; karboksihemoglobin oluşunca da ölüm olur. Başka bir deyişle oksijeni akciğerlerde oksihernoglobin şeklinde tutarak, insan organizmasının çeşitli dokularına iletecek olan kandaki hemoglobin miktarı toplam hemoglobin miktarının %3035′ine düşerse ölüm meydana gelir. Bu nedenle %6570 oranına öldürücü zehirlenme katsayısı adı verilir.
Karbon monoksit zehirlenmelerinde hekim gelene kadar mutlaka ilk yardım tedavisi yapılmalıdır. Zehirlenmiş kimse hiç zaman kaybetmeden açık havaya çıkarılmalı; daha uygun koşullar altında temiz hava solunması için elbiseleri çıkarılmalı ve solunum yollarının daima açık olması sağlanmalıdır. Yapay solunum ve aynı anda oksijen verme işlemi dokuların ölmemesi için yapılır. Gerek yapay solunum gerekse oksijen verme uzun zaman hatta saatlerce yapılmalıdır. Çünkü hasta çoğu kez kurtulacağı umutlarının tümüyle yitirildiği sırada kendine gelebilir.
Kalbi güçlendirici ilaçların şırınga edilmesi kalbi ve kan dolaşımını uyarır, bunların yozlaşmasını önler. Göğüs ve yüz soğuk su ile yıkanır. Ayrıca hastaya sirke, amonyak buharı gibi keskin kokulu maddeler koklatılır. Hastanın zehirli kanı alınıp, bunun yerine temiz kan verilir. Kan değiştirme çok yararlı sonuçlar doğurmakla birlikte hastane dışında uygulanması mümkün değildir. Bu nedenle doktor bu işlemi önerdiğinde hastayı hastaneye kaldırmak gerekir.
Karbon monoksitten meydana gelen süreğen zehirlenmelere okskarbonizm adı verilir. Bu tür karbon monoksit zehirlenmesine özellikle kömürle işleyen fırınlarda, kömür ocaklarında, kömürle beslenen yüksek fırınlarda, havagazı tesislerinde çalışan işçilerde ve gaz motoru ile çalışan taşıtların sürücülerinde rastlanır.
Süreğen karbon monoksit zehirlenmesinin başlıca belirtileri, şiddetli bir kansızlık şeklin de ortaya çıkar. Çünkü alyuvarlardaki hemoglobinle birleşen karbon monoksit alyuvarları tahrip eder. Bundan başka süreğen karbon monoksit zehirlenmelerinde aşırı bir zayıflama, şiddetli baş ağrısı, sinirsel ve ruhsal bozukluklar görülür. Süreğen karbon monoksit zehirlenmelerinde ilk yapılacak iş, zehirlenen kimseyi iş yerinden uzaklaştırmaktır. Bundan sonra kansızlığa karşı gerekli tedavi uygulanır ve hastaya organizmayı düzelten ilaçlar verilir.

Soba zehirlenmesine karşı 10 altın kural

0 yorum | Devamını Oku...

Ülkemizde her yıl yüzlerce kişi soba zehirlenmesinden hayatını kaybediyor. Oysaki çok basit önlemlerle bunun önüne geçilebilir. İşte küçük ama etkili olacak hayat kurtaran öneriler:




Ülkemizde her yıl özellikle kış aylarında yüzlerce kişi sobadan sızan karbon monoksitgazı nedeniyle zehirlenerek hayatını kaybediyor. Yalnızca geçtiğimiz hafta Gaziantep'te 1 kişi ve Eskişehir'de aynı aileden 3 kişi zehirlenme sonucu hayatını kaybetti. 

Tüm uyarılara rağmen her yıl hidrokarbon (HC) içeren fosil yakıtların (kömür, petrol, doğal gaz vs) bilinçsizce yakılmasından kaynaklanan zehirlenmelere bağlı ölüm sayısı artmakta. Yetkililer havaların soğuması ve özellikle lodosun etkili olduğu günlerde vatandaşların soba zehirlenmelerine karşı dikkatli ve tedbirli olmalarını istiyor. Vatandaşlara soba seçiminden yakma biçimlerine, LPG'li ısınma araçlarının kuruluşundan baca temizliğine kadar alması gereken önlemlere uymaları konusunda uyarılar yapılıyor.
Doğalgazın kullanılmadığı Anadolu'nun birçok kentinde sobayla ısınma çok yaygın olarak kullanılan bir yöntem. Soba yakımı doğu yapılmadığında zehirlenme ve yaralanma gibi istenmeyen sonuçlar doğuruyor. Havaların soğumasıyla birlikte, yanlış soba seçimi, soba yakımı ve boruların eksik izolasyonu nedeniyle üzücü olayların yaşanmaması için vatandaşların dikkat etmesi gerekiyor. 

Soba zehirlenmeleri nedeniyle birçok vatandaş hayatını kaybettiğini belirten yetkililer söz konusu üzücü olayların yaşanmaması için vatandaşları soba kullanımı konusunda uyardı. Zehirlenme durumlarında hasta bulunduğu yerden temiz havalı bir yere taşınmalı ve hemen suni solunum yaptırılmalı. Hasta vakit kaybetmeden en yakın sağlık kuruluşuna götürülmeli.
Kışın soba faciası yaşamamak için şu uyarıları dikkate alın:
1- Tekniğine uygun imalatı, temizliği ve bakımı yapılmayan bacalar zehirlenmelere ve yangınlara neden olur. Bacalar, kömür gibi fazla miktarda is bırakan yakıt kullanıldığı takdirde 2 ayda bir, diğer yakıtlar (sıvı ve gaz gibi) kullandığı takdirde ise 3 ayda bir temizlettirilmeli. 
 2-Kullanılan yakıtın standartlara uygunluğu kontrol edilmeli. İzin belgesi olmayan satıcılardan kömür alınmamalı. 
3- Yatmadan önce sobaya kesinlikle yakıt konulmamalı. 
4-Binaların yangından korunması yönetmeliklerine mutlaka uyulmalı. 
5-Baca gazlarının soğumasını azaltmak, baca tepmesini önlemek ve hava şartlarının etkisini azaltmak için bacalar yalıtılmalı veya baca duvarı et kalınlığı en az 10 cm. olmalı. 6-Bacalara, yağmur suları, kuşlar, ağaç yaprakları vb maddelerin girmesini engellemek için mutlaka başlık kullanılmalı. 
7-Soba tutuşturulurken yakıtın üstten yanması sağlanmalı, böylece soba içinde ortaya çıkan zehirli gazlar yanarak sobayı terk ederler. 
8-Şofben zehirlenmeleri genellikle gaz kaçaklarından değil, yeterli havalandırma yapılmayan yerlerde, oksijen oranının düşmesi sonucunda karbonmonoksit oranının yükselmesiyle gerçekleştiği için şofbenin kullanıldığı yere sürekli temiz hava girmesi sağlanmalı. 
9-Bacalar yatak odalarından, merdiven sahanlığından, bina girişlerinden, havalandırma boşluklarından, çatı arasından, banyo ve tuvaletten geçirilmemeli. 10-Gece yatarken soba kesinlikle açık bırakılmamalı.

Neden lodosta soba zehirlenmesi daha çok oluyor
Türkiye'de Güneybatıdan esen lodos, güneyden estiği için genellikle sıcak hava taşıyan bir rüzgârdır. Dumanın yükselme hızı, dumanın sıcaklığı ile etrafını saran havanın sıcaklığı arasındaki farka bağlıdır. Diğer bir deyişle, bacadan çıkan duman ve gazlar kendilerini soğuk bir ortamda bulduklarında hızla yükselebilirler. Sıcak bir rüzgâr olan lodos, dış ortam sıcaklığını arttırdığı için sadece sobayı boğmaz aynı zamanda bacanın çekiş gücünü de büyük ölçüde azaltır.
Zaman

Soba zehirlenmesi nasıl olur

0 yorum | Devamını Oku...

Uzmanlar, kış öncesi kömür sobasından kaynaklanan karbonmonoksit zehirlenmelerine karşı vatandaşları uyardı.



Havaların soğuması ile birlikte sobalardan sızan gazın ölümlere sebep olduğunu ifade eden uzmanlar, soba yakılırken dikkat edilmesi gereken hususları sıraladı. Uzmanlara göre, sobanın kurulmasında dikkat edilmesi gereken hususlardan biri boruların kısa tutulması. Hava çekişini zayıflatmamak için boru baca içine fazla sokulmamalı. İyi yanma için baca temiz olmalı ve çıkan gazların dağılabilmesi için en yakın binadan 6 metre uzaklıkta yer almalı.

Yılda en az bir kere temizlenmesi gereken bacalarda, zehirli gazların oda içine gitmesini önlemek için rüzgara göre yön değiştiren kapak kullanılmasında yarar var. Borularda en az iki dirsek olmalı, üzerlerinde de çatlak bulunmamalı. Verimli yanma için sobaların günlük temizlenmesi, yatarken yanmakta olan kömüre ilave konulmaması önemli.

Kömürün tam yanmasını sağlamak açısından kullanılan kömüre uygun soba seçilmeli. Özellikle uçucu madde içeriği az ithal kömürler alttan yakılmalı. Yerli kömürler ise üstten tutuşturulmalıdır. Sobalardan sızan karbonmonoksit gazından zehirlenmemek için kaliteli kömür kullanımına, baca temizliğine, gece yanan soba üzerine kömür atmamaya ve lodoslu havalarda soba yakmamaya dikkat edilmeli.

KALİTELİ KÖMÜR KULLANIN

Vatandaşların kömür alırken de dikkat etmesi gerekiyor. Kömür satın alırken kül ve kükürt oranına, nem miktarına ve kalorisine dikkat edilmeli. Nemi yüksek, kalorisi düşük kömürler verimsiz olduğu için tercih edilmemeli. Çünkü kömürdeki nem miktarı artıkça yanma sonucu açığa çıkan ısı miktarı azalır. Satın alınan kömürün nemine mutlaka dikkat edilmeli. Kül ve nem oranı yüksek iki ton kalitesiz kömür yerine, kalorisi yüksek bir ton kömürle ısınmak mümkün. Kalori değeri yerli kömür için en az 4 bin kilokalori, ithal kömürde ise 6 bin kilokalori olmalı.

İHA

Soba Zehirlenmesi

0 yorum | Devamını Oku...
Karbon monoksit renksiz, tatsız, kokusuz, yanıcı, zehirli bir gazdır. Duvarlardan bile sızabilir. Vücuda solunum yolu ile girer. Karbon monoksit vücutta parçalanmaz, solunum yoluyla dışarı atılır. Karbon monoksit zehirlenmeleri sıklıkla kapalı bir ortamda meydana gelen yanma sırasında olur (bacası çekmeyen şofben, soba, ocak gibi) ayrıca karbon monoksidin kullanıldığı veya üretildiği iş kollarında da meydana gelebilir. Solunum zehiri olan karbon monoksitle meydana gelen zehirlenmelerde kısa süre içerisinde tıbbi müdahele yapılmazsa, zehirlenemeler ölümle sonlanabilir.
Tehlike kaynakları
- Kapalı ortamda meydana gelen yanmalar (açık ocaklar, bacası çekmeyen soba - şofbenler, bacasız gaz sobaları gibi).
- Isıtma amacıyla kullanılan her tür soba ve ocakta (havagazlı, linyitli, kok kömürlü v.b.) yanma sırasında oluşur.
- Karbon monoksit, havagazı ve jeneratör gazlarının bileşiminde bulunur. Ayrıca kokhane gazlarında, yangın ve patlamalarda çıkan dumanlarda vardır.
- Motorların ekzos gazlarında vardır (benzinli motorlarda çok, di esel motorlarında daha az.). Özellikle kapalı garaj, park binaları, feribotlar, motor onarım ve bakım işlikleri bu bakımdan tehlikelidir. Ayrıca:
- Yanlış yapılmış ve defektli her tür ısıtma sistemleri,
- Açık ocaklar,
- Karbon monoksitli gazların üretimi, dağılımı, kullanımı,
- Tünel, maden ocağı gibi yerlerdeki yangın ve patlamalar,
- Kimya endüstrisinde karbon monoksit kullanılan işlemler, başlıca tehlike kaynaklarıdır.
Etki Şekli
Karbon monoksidin zehirli etkisi hemoglobine (Hb) (kanda oksijen taşıyan eritrositlerin (kırmızı kan hücrelerinin) içeriğinde bulunan bir madde) oksijene göre çok daha fazla bağlanmasından kaynaklanır. Ortaya çıkan karboksihemoglobin (CO-Hb) hipoksemiye neden olur. Bu birleşme geri dönüşümlüdür, yani ayrılabilir.
Karbon monoksidin hemoglobine olan bağlanma kapasitesi, oksijeninkinden ortalama 300 kez daha güçlüdür. CO-Hb bileşiminin tüm vücut genelindeki durumu zehirlenmenin derecesini belirler. Bu da şu etkenlere bağlıdır:
- Soluk alma havasındaki CO konsantrasyonu,
- Solunum dakika hacmi, etki süresi,
- Hemoglobin miktarı.
Zehirlenme (Akut)
Hemoglobinin % 20si CO-Hbe dönüştükten sonra belirtiler giderek şiddetlenir:
- başağrısı
- baş dönmesi
- bulantı, kusma,
- taşikardi ve kan basıncı yükselmesi,
- bazen pektanjinöz yakınmalar,
- kulak çınlaması,
- dalgınlık,
- genel bitkinlik,
- apati,
- bazen kas kranpları,
- cildde kiraz kırmızısı renk,
- bilinç kaybı (% 50 CO-Hb oluşumunda),
- Ölüm (% 60-70 CO-Hb oluşumunda)
Kronik Sağlık Bozukluğu
Düşük miktarlarda uzun süre maruziyete bağlı zararları öncelikle merkezi sinir sistemi ve kalpte ortaya çıkar.Dar anlamda kronik karbon monoksit zehirlenmesi tartışmalıdır. Ne var ki, yinelenen, az miktarda, ancak uzun süreli maruziyetlerde, psikolojik ve sinirsel bozukluklar ortaya çıkmaktadır. Akut zehirlenmelerinin bıraktığı sekeller de bunlara katılabilir.
- Uyku, bellek bozuklukları, parkinsonizm,
- görme ve konuşma bozuklukları,
- kalpte aritmiler, miyokard zararları.
Özel Laboratuvar Testleri
Kanda karboksihemoglobin (normalde kandaki Hbnin % 1i COHbdir, sigara içenlerde % 10a kadar saptanabilir, tolere edilebilen üst sınır: % 20, eksitus: % 60-70)
Solunum (dışarı verilen) havasında karbon monoksit.
İlk Yardım
- kazada yerinden uzaklaştırma, temiz havaya çıkarılmalıdır
- suni solunum,
- gerekirse entubasyon,
- oksijen verilir
- solunum ve dolaşıma yardımcı ilaçalr verilir,
- hasta sıcak tutulmalıdır.
Suni solunum ve gerekirse kalp masajı uzun süre yapılmalıdır.
Karbon monoksitle ilgili bazı teknik bilgiler:
Formülü : CO
Rölatif Molekül ağırlığı : 28,1
Kaynama noktası : -191,5C
Ergime noktası; : -205°C
Yoğunluk (0°C) : 1,25 g/It.
Buhar yoğunluğu (hava = 1) : 0,97
MAK değeri: 50 ppm (sm3/m3)= : 55 mg/m3

Hakkımızda

Bu Sayfa Üzerinde Aklınıza gelecebilecek tüm sorulara cevap arayacağız, sormak istediginiz birşey varsa iletişim kısmından yazabilirsiniz.

Takip Listemizden

İstatistikler


Sitemizde 33 kategoride toplam yazı bulunmaktadır!

Görüntülenme

back to top