Karbon monoksit gazının yol açtığı zehirlenme. Karbon monoksit zehirlenmesine sık rastlanır. Bu gaz, %6-%12 arasında değişen oranlarda havagazında bulunur. Bundan başka odun, kömür, petrol ve petrol türevlerinin bütün tamamlanmamış yanmalarından da karbon monoksit gazı elde edilir.
Karbon monoksit zehirlenmesi kaza ile ya da intihar amacı ile meydana gelir. Kaza ile meydana gelen karbon monoksit zehirlenmelerinin başlıca nedenleri, havagazı borularında aşınma sonucu meydana gelen çatlaklardan ya da tesadüfen açık bırakılmış havagazı musluklarından gaz sızmasıyla dar ve az havalandırılmış odalarda havayı iyi çekmeyen soba ve şömine yakılmasıdır. Bazen de toprak altındaki havagazı borularında çatlamalar meydana gelir. Bunun sonucu bu çatlaklardan gaz kaçağı olur. Havagazı toprak altındaki katmanlardan geçerken süzüldüğünden kokusunu da kaybeder. Bu tür havagazı zehirlenmelerinde havagazının kendine özgü kokusu yok olduğundan korunma olanağı yok gibidir.
Karbon monoksit gazının zehirleyici bir nitelik taşıyabilmesi için havada ulaşması gereken miktarlar vardır. Karbon monoksit havada %0,02 oranında bulunursa zehirli değildir. Bu miktar %0,5 olursa zehirleyici nitelikle bilinir; fakat bu oran öldürücü değildir. Havada %1 oranında bulunan karbon monoksit insanı yavaş yavaş öldürür. Oran %0,10′a ulaşırsa kısa zamanda insanı öldürür; bu havanın solunmasından aşağı yukarı yarım saat sonra ölüm meydana gelir.
Karbon monoksitin zehirleyici özelliği, bu gazın akciğer peteklerinde, büyük bir kolaylıkla kandaki hemoglobin ile birleşerek karboksihemoglobin adı verilen dayanıklı bir bileşik meydana getirmesinden ileri gelir. Karbon monoksit ile birleşmiş olan hemoglobin artık vücuttaki işlevini yapamaz, yani havadaki oksijeni hemoglobin şeklinde akciğerde tutamaz ve oksijeni bütün dokulara iletemez.
İvegen karbon monoksit zehirlenmesinden meydana gelen ölüm, soluk tıkanımı (boğulma) ile meydana gelen ölüme benzer. Fakat bu boğulma, solunum darlığı, boğazı sıkılarak boğulma, asılarak boğulma, suda boğulma gibi bir dış boğulma değildir. Dış boğulma havanın ve havada %21 oranında bulunan oksijenin akciğer petekleri içine varamaması sonucudur. Karbon monoksit zehirlenmesi ise bir iç boğulmadır. İç boğulma olayında, akciğer peteklerinde kandaki hemoglobin ile birleşmek için oksijen bulunmakla birlikte bu oksijen kana karışamaz. Karbon monoksit ile birleşmek hemoglobine daha uygun gelir. Bu nedenle oksijeni almaz, karbon monoksit ile birleşmek yerine, akciğerlerdeki oksijeni alıp çeşitli dokulara iletmek gibi zor bir görev hemoglobin için daha güçtür.
İvegen karbon monoksit zehirlenmesinin belirtileri her kişiye göre değişir. Çok duyarlı kişilerle bu zehirli gazı %0,10′dan daha yüksek yoğunlukta soluyanlarda ölüm birkaç dakika içinde ya da hemen, yukarıda açıklanan boğulma mekanizmasına göre meydana gelir.
Zehirlenme hallerinin büyük bir kısmında aşağıdaki gelişme görülür. İlk evrede genel bir halsizlik, şiddetli baş ağrıları, yüze kan akımı ve yüzün kızarması, kulaklarda uğultular, baş dönmeleri, bulantı ve kusma gibi belirtiler görülür.
İkinci evrede ise özellikle bacaklardaki kaslarda yorgunluk, nabız ve kalp atışlarının zayıflaması ve ritimlerini kaybetmesi, tansiyonun düşmesi, solunum güçlüğü, göğüs ve karın derisi üzerinde beliren kırmızı lekeler, eklem uçlarının soğuması, uyku hali, zaman zaman komaya kadar varan beyin uyuşukluğu gibi yozlaşmalar ortaya çıkar. Eğer ilk yardım vakit geçirmeden ya da solunan karbon monoksit vücuttaki öldürücü dozuna ulaşmadan uygulanırsa, hasta kurtulur. Bu durumda bir üçüncü evre oluşur. Bu evre bilincin yerine gelmesi, yani koma halinin yok olması kesikli olarak ortaya çıkan çırpınma krizleri, bulantı, kusma ile belirlenir. Üçüncü evre sonunda, geçici bir zaman için önemli bir bellek yitimi de görülebilir. İyileşme yavaş yavaş olur.
Öldürücü zehirlenme hallerinde kandaki tüm hemoglobinin %6570′i karbon monoksitle birleşir; karboksihemoglobin oluşunca da ölüm olur. Başka bir deyişle oksijeni akciğerlerde oksihernoglobin şeklinde tutarak, insan organizmasının çeşitli dokularına iletecek olan kandaki hemoglobin miktarı toplam hemoglobin miktarının %3035′ine düşerse ölüm meydana gelir. Bu nedenle %6570 oranına öldürücü zehirlenme katsayısı adı verilir.
Karbon monoksit zehirlenmelerinde hekim gelene kadar mutlaka ilk yardım tedavisi yapılmalıdır. Zehirlenmiş kimse hiç zaman kaybetmeden açık havaya çıkarılmalı; daha uygun koşullar altında temiz hava solunması için elbiseleri çıkarılmalı ve solunum yollarının daima açık olması sağlanmalıdır. Yapay solunum ve aynı anda oksijen verme işlemi dokuların ölmemesi için yapılır. Gerek yapay solunum gerekse oksijen verme uzun zaman hatta saatlerce yapılmalıdır. Çünkü hasta çoğu kez kurtulacağı umutlarının tümüyle yitirildiği sırada kendine gelebilir.
Kalbi güçlendirici ilaçların şırınga edilmesi kalbi ve kan dolaşımını uyarır, bunların yozlaşmasını önler. Göğüs ve yüz soğuk su ile yıkanır. Ayrıca hastaya sirke, amonyak buharı gibi keskin kokulu maddeler koklatılır. Hastanın zehirli kanı alınıp, bunun yerine temiz kan verilir. Kan değiştirme çok yararlı sonuçlar doğurmakla birlikte hastane dışında uygulanması mümkün değildir. Bu nedenle doktor bu işlemi önerdiğinde hastayı hastaneye kaldırmak gerekir.
Karbon monoksitten meydana gelen süreğen zehirlenmelere okskarbonizm adı verilir. Bu tür karbon monoksit zehirlenmesine özellikle kömürle işleyen fırınlarda, kömür ocaklarında, kömürle beslenen yüksek fırınlarda, havagazı tesislerinde çalışan işçilerde ve gaz motoru ile çalışan taşıtların sürücülerinde rastlanır.
Süreğen karbon monoksit zehirlenmesinin başlıca belirtileri, şiddetli bir kansızlık şeklin de ortaya çıkar. Çünkü alyuvarlardaki hemoglobinle birleşen karbon monoksit alyuvarları tahrip eder. Bundan başka süreğen karbon monoksit zehirlenmelerinde aşırı bir zayıflama, şiddetli baş ağrısı, sinirsel ve ruhsal bozukluklar görülür. Süreğen karbon monoksit zehirlenmelerinde ilk yapılacak iş, zehirlenen kimseyi iş yerinden uzaklaştırmaktır. Bundan sonra kansızlığa karşı gerekli tedavi uygulanır ve hastaya organizmayı düzelten ilaçlar verilir.
Kaynak: Bu okuduğunuz içerik internet üzerinden derlenmiştir. Sitemizde yer alan içerikler özgün içerik değildir. Bu içerik sizin içeriğinizse iletişim seçeneklerinden bize ulaşıp atıfta bulunabilirsiniz.
0 yorum:
Yorum Gönder