Aslında soğan keserken bizi ağlatan soğanın güçlü kokusu değil, soğanın özü kesildiğinde soğandan salınan gazlardır.
Soğanı kestiğimiz zaman aynı zamanda soğan hücrelerini de keseriz. Soğanı kestiğimiz zaman normalde soğan hücreleri içinde yer alan enzimler serbest kalır. Bu enzimlerden birisi olan allinaz (Allium’dan, soğanın latince isminden gelir), daha sonra hücrelerin kesilmesiyle salınan ‘Prensco’ diye bilinen sülfürlü bileşiklerle reaksiyona girer.
Bu reaksiyon propenilsülfirik asit oluşmasıyla sonuçlanır ki bu daha sonra LF-sentez enzimi ile propanethial s-oksit gazına dönüşür. Bu gaz ayrıca, LF-sentez enzim ( Lachrymatory Factor sentezleyen enzim) yani orjinal adıyla Lachrymatory Factor (ağlama faktörü) olarak bilinir.
Bu gaz kararsızdır ve su ile reaksiyona girerek sülfirik asit meydana gelir. Bu durum gözlerde gerçekleştiğinde, gözler büyük miktarda su üreterek asidi nötr hale getirir ve böylece bizi ağlamaklı yapar.
Yeşil soğan neden ağlatmıyor?
Soğan familyasından gelen sarımsak ve taze yeşil soğan da kesildiğinde sülfirik asit meydana getirir fakat ağlama etkisi yaratmaz çünkü daha az LF-sentez enzimi ortaya çıkar.
Gözlerimizin sulanmaması için neler yapmalıyız?
1. Yöntem: Soğanı kesmeden yarım saat önce buzdolabına koyun. Bu yöntem soğanın içindeki reaksiyonu değiştirdiği için ağlama etkisini de en aza indiriyor.
2. Yöntem: Soğanı doğrarken çok hızlı davranın. Gaz gözünüzle temas etmeden kesme işini halledin.
3. Yöntem: Ağzınıza bir parça ekmek alın. Böylece göz yakıcı enzimleri bu ekmek içine çekebilir.
4. Yöntem: Soğan doğrarken sakız çiğneyin. Böylece ağzınızdan nefes alırsınız. Gözleriniz de yanmaz.
5. Yöntem: Soğanı akan suyun altında doğrayın…
Kaynak: Bu okuduğunuz içerik internet üzerinden derlenmiştir. Sitemizde yer alan içerikler özgün içerik değildir. Bu içerik sizin içeriğinizse iletişim seçeneklerinden bize ulaşıp atıfta bulunabilirsiniz.
0 yorum:
Yorum Gönder