Patates

11 Kasım 2011 Cuma


Serinletici ve lezzetli bir meyve olan karpuzu yaz mevsimi ile sonbaharda veren Karpuz bitkisi, Kabakgillerdendir. Anayurdu kesin olarak bilinmeyen bitkinin yabani türlerine Kuzey Afrika ile Sudan’da rastlanmaktadır. Ülkemizde karpuz üretimine en uygun yerler Çukurova ve Güneydoğu Anadolu bölgeleri ile Ege ve Akdeniz bölgelerinin kıyıya yakın yöreleridir.
Toprak üzerine yatarak 3-5 m. kadar boylanabilen karpuz bitkisinin iri yaprakları parçalı, küçük çiçekleri sarı renklidir. 5-10 kg. ağırlığa kadar çıkan meyveleri yuvarlak, oval, silindirik ve son zamanlarda üretilenleri dikdörtgen biçimli; kalın kabuğu koyu yeşil düz, açık ve koyu yeşil çizgili ya da benekli olur. Genellikle kırmızı ve pembe, bazen sarı renkli olan eti (özü) çok sulu, serinletici ve meyve iyice olgunlaştığında tatlıdır.
Meyvenin içinde dağınık olarak yer alan tohumları (çekirdekleri) irice ya da ufaktır. Son zamanlarda yapılan çalışmalar sonucunda, kısır (çekirdeksiz) karpuz türleri de elde edilmiştir. Karpuz, ülkemizde çok sevilerek çiğ olarak yenilmekte, ayrıca kabuğundan reçel yapılarak tüketilmektedir.
BESİN DEĞERLERİ
100 gr. dilimlenmiş karpuzun besin değerleri şöyle sıralanabilir: 26 kalori; 0,5 gr. protein; 0,3 gr. lif; 0 kolesterol; 10 mgr. fosfor; 7 mgr. kalsiyum; 0,5 mgr. demir; 320 mgr. potasyum: 590 IU A vitamini ve 7 mgr. C vitamini.
SAĞLIĞIMIZA YARARLARI
Yukarıdaki değerlerin incelenmesinden görüleceği gibi karpuz özellikle potasyum minerali ve A vitamini yönünden yararlı bir besindir. Bunun yanı sıra;
o Kanı temizler, böbreklerdeki kum ve taşların atılmasını sağlar: Çünkü içerdiği sıvı oranı nedeniyle karpuz, idrarı büyük oranda artırır.
BİTKİSİNİN ÜRETİLMESİ
Karpuz bitkisi, tohumlarının (yani meyvenin içinde bol miktarda bulunan çekirdeklerinin) toprağa 50-60 cm. aralıkla ekilmesiyle üretilebilir. Ama, naylon tüplerde serada ya da naylon örtü altında yetiştirilmesiyle erkenciliği sağlanır ve bitki son ilkbahar donlarından korunmuş olur. Tüplerde üretilen fideler, uygun havada (toprak sıcaklığı 12 dereceye ulaştığında), bahçeye ya da tarladaki yerine, gene 50-60 cm. aralıkla açılan çukurlara (ocaklara) şaşırtılarak ekilir.
BİTKİSİNİN YETİŞTİRİLMESİ
İklim isteği: Karpuz, ılık ve sıcak bölgelerin bitkisidir. Özellikle meyvesinin gelişmesi için çok sıcağa gereksinir.
Toprak isteği: Karpuz bitkisi derin, geçirgen, süzek (suyu iyi akıntılı) ve yine de biraz nem tutan kumlu-tınlı ve tınlı-kumlu topraklarda iyi yetişir. Ağır bünyeli killi topraklar karpuz üretimine uygun değildir. Hafif bünyeli topraklarda ancak çok iyi gübreleme yapılırsa istenen sonuç alınır. Karpuz yetiştirilecek alanda taban suyu seviyesi l m’den yukarı çıkmamalıdır.
Sulama: Diğer pek çok üründe olduğu gibi, karpuz bitkisinden de iyi verim alabilmek için kök çevresinde toprak nemi yeterli olmalıdır. Bu nemin oranı düşünce sulama yapılması gerekir. Karpuz bitkisine verilen su, tuzlu ve kirli olmamalıdır. Sulamada yeraltı suyu kullanılıyorsa su bekletilip havalandırılmalıdır.
Karpuz bitkisi geliştikçe, su gereksinimi artar. Ancak meyve irileşene kadar sulamada aşırıya kaçılmamalıdır. Çünkü bu aşamada fazla sulama, meyvenin değil de bitkinin irileşmesine ve kolayca mantar hastalıkları kapmasına yol açar. Tüm kabakgillerde olduğu gibi sulama sırasında bitkinin yaprak, çiçek ve meyveleri ıslatılmamalıdır.
Gübreleme: Karpuz bitkisinin ekileceği toprak, sonbaharda derin kazılarak hazırlanır, kesekleri parçalanır ve yanmış çiftlik gübresi bu toprağa karıştırılır. İkinci kez ocak-şubat aylarında toprak işlenirken taban gübresi verilir. Fosfatlı gübre bu sırada, azotlu ve potaslı gübreler ise üçe bölünerek dikim sırasında, bitki çiçeklendiğinde ve meyveler ceviz kadar irileştiğinde partiler halinde verilir.
Toprak işleme: Karpuz üretiminde, bitkiler arasında çıkan ve gelişen yabani otlarla, çapayla (ve büyük tarlalarda traktörle) yüzeysel olarak kazılarak mücadele edilmelidir. Karpuz bitkisinin yüzlek (yüzeysel) olan kökleri bu işlemler sırasında özenle korunmalıdır. İlk toprak işleme, dikimden 20-25 gün sonra yüzeysel; ikinci işleme, 20-25 gün daha geçtikten sonra biraz derince yapılır, bunun ardından toprağa azotlu ve potaslı gübre verilir.
Hasat (Derim): Karpuz bitkisinde hasat zamanının geldiği, meyvelerinde şu olgunluk belirtilerinin görülmesiyle anlaşılır: Olgunlaşan karpuzlar, kavunların tersine hafifler. Kabukları parlak bir görünüş kazanır. Karpuzun kabuğu tırnakla kolayca sıyrılabilir. Meyve sapındaki kulakçıkları kurur.
Karpuzu dalına bağlayan tüylü sapı da kurur. Olgun karpuz sapından kolayca kopar. Parmakla karpuzun kabuğuna vurulduğunda meyveden kendine özgü tok bir ses çıkar. Makbul bir yöntem olmamakla birlikte, avuçlar arasına alınan karpuz sıkıldığında meyvenin içinden bir ses geldiği duyulur. Bu belirtiler görülüp algılanınca hasada geçilebilir. Böylece karpuz, keskin bir bıçakla sapı kesilerek hasat edilir.
Hastalık ve zararlılarıyla mücadele: Karpuz bitkisine dadanan zararlı ve hastalıklarla, uzmanlara danışılarak ve uygun tarım koruma ilaçları kullanılarak zamanında, eksiksiz ve aksatılmadan ciddi bir mücadele sürdürülmelidir.

Patates

Salı, 06 Kasım 2007
Nişastaca zengin patates adlı yumruları insan yiyeceği ve hayvan yemi olarak kullanılmak üzere yetiştirilen Patates bitkisi, Patlıcangiller’dendir. Anayurdu Güney Amerika’daki And dağları bölgesi olan patates, 16. yüzyılda Avrupa’ya ve iki yüz yıl önce ülkemize getirilmiştir. Önce Doğu Anadolu bölgemizde yetiştirilen bitki, yüz yıl kadar önce Batı illerimizde de yaygınlaşmaya başlamıştır.
Biryıllık otsu bitki olan ve 50-100 cm. kadar boylanabilen patatesin zayıf bir kök yapısı vardır. Bitkinin gövdesi üç bölümden oluşur: Toprak üzerine çıkan sapları üç köşe kesitlidir. Toprak altındaki yumrularında bulunan gözlerden yan dallar (ya da daha yaygın deyişle stolonlar) sürer. Stolonların uç noktaları genişleyip şişerek gene yumrular oluşturur.
Toprak üzerine çıkan stolonlar, bitkinin yeşil kısımlarını meydana getirir. Patates bitkisinin sapı üzerinde yer alan yapraklarında, 3-13 adet yaprakçık bulunur. Yaprakçıklar yaprak ekseninin üzerinde karşılıklı çifter çifter sıralanır. Uçta öteki yaprakçıklardan büyük olan tek ve ucu sivri bir yaprakçık yer alır. Yeşil renkli yaprağın yüzü düz, kabartılı ya da buruşuk olur.
Her dalın ucunda açan mor-pembe renkli çiçeklerindeki erkek organ altın sarısı renklidir. Döllenen dişi organ yeşil, mor ya da koyu renkli domatesi andıran meyveler verir. Fındık ya da ceviz büyüklüğündeki bu meyvelerde tohumlar meydana gelir. Patatesin yeşil kısımlarında, renksiz filizlerinde ve hatta yeşil yumrularında solanin adlı hafif zehirli bir alkoloid bulunduğundan, bu kısımları yenmez.
Patatesin, yalnızca sarı ya da özel renkli toprakaltı yumruları yenilir. Birçok çeşidi bulunan; kabuk rengine göre sarı, kırmızı ya da pembe patates diye adlandırılan yumruların, bir de tatlı patates diye adlandırılan türü vardır. Patates, etli ve kızartma yemekleri, salataları yapılarak; birçok yemeğe garnitür olarak ya da püresi katılarak her mevsimde bolca tüketilir.
BESİN DEĞERLERİ
Kabuğuyla haşlanmış 100 gr. patatesin içerdiği besin değerleri şunlardır: 93 kalori; 2,6 gr. protein; 21,2 gr. karbonhidrat: 0 kolesterol; 0,1 gr. yağ; 0,6 gr. lif; 65 mgr. fosfor; 9 mgr. kalsiyum; 0,7 mgr. demir; 4 mgr. sodyum; 503 mgr. potasyum; 23 mgr. magnezyum; eser miktarda A vitamini; 0,1 mgr. B1 vitamini; 0,04 mgr. B2 vitamini; 1.7 mgr. B3 vitamini ve 20 mgr. C vitamini.
SAĞLIĞIMIZA YARARLARI
Yukarıda görülen bazı önemli besin değerlerinin yanı sıra;
o Patates, içerdiği maddelerle bazı virüsleri yok eder ve ayrıca bedenin kansere yakalanma rizikosunu azaltır.
o Patates hazımsızlığı giderir ve sindirime yardımcı olur: Bu etkisi nedeniyle gastrit, ülser ve kolit rahatsızlığı çekenlere patates yemeleri öğütlenmektedir.
Dikkat: Patates, içerdiği nişastalı maddelerle bedende insülin ve şeker düzeyini hızla yükseltir. Bu nedenle yenmesi, bazı şeker hastalarına kısıtlanabilir.
BİTKİSİNİN ÜRETİLMESİ
Patates bitkisi tohumuyla üretebilirse de genellikle yumrularıyla çoğaltılmaktadır. Bunun için yumrularına "ön filizlendirme" işlemi uygulanır. Uzun süre düşük sıcaklıkta saklanmış yumrular önce karanlıkta 3-4 gün süreyle 18-20 derecede bekletilir. Sonra bulundukları ortamın sıcaklığı 10 dereceye düşürülerek aydınlık ve havadar yere çıkarılır. Böylece yumrular üzerinde 1-2 cm. uzunlukta, koyu renkli sağlam sürgünler elde edilir. Bu şekilde patates, hem sağlıklı hem de 10-15 gün erken ürün verir.
Filiz vermeyen, ipliksi filiz verip de sağlıklı olmayan yumrular ayıklanmış olur. Genellikle patates yumrularının kesilerek tohumluk olarak dikilmesi uzmanlarca önerilmemektedir.
Patateslerin dikimi, toprak sıcaklığının yükselip 8-10 dereceye ulaştığı zamanda yapılır. Bu da ülkemizde bölgelere göre ocak-şubat aylarından nisan-mayıs aylarına kadar dikim zamanının değişmesi anlamına gelir. Sıralarda 35-40 cm. aralıklarla ekilen patateslerin üzerine, 10-15 cm. kalınlıkta toprak tabakası örtülmelidir.
BİTKİSİNİN YETİŞTİRİLMESİ
İklim isteği: Patates, ılıman serin iklimlerin bitkisidir. Yetiştirme mevsimi boyunca 15-18 derecelik sıcaklık ortalaması en iyidir. Gece boyunca hava sıcaklıkları da önemli olup en uygunu 10-14 derecelerdir. Bitkinin gelişmesinin başlangıcında, -2 derece sıcaklık bitkiyi dondurabilir. 21 derecenin üzerindeki sıcaklıklar da patates bitkisinin verimini olumsuz yönde etkiler.
Toprak isteği: Patates bitkisi derin, hafif, havadar, süzek (suyu iyi akıntılı) topraklarda çok iyi gelişir. Taban suyu yüksek (yani yüzeye yakın) olan ve ağır yapılı topraklarda patatesin kök yapısı zayıflar ve yumruları çürür. Toprağın asilliği nötr ya da hafif asit; pH’ı 5,5-6 olduğu koşullar patates için en iyisidir.
Toprak işleme: Patates bitkisi, daha küçük ve 2-4 yapraklı iken boğaz doldurma denilen işlemle çevresindeki toprak çapayla kabartılır ve bitkinin gövdesine bastırılır. Bu işlem, aynı zamanda yabani otlarla mücadeleyi de sağlamaktadır.
Sulama: Patates, kuraklığa dayanabilen bir bitki değildir. Yetiştirme mevsiminde aylara düzenli olarak dağılan 300-450 mm’lik yağış ya da buna eşdeğerde sulama ister. Hava neminin %70 olduğu bölgelerde çok iyi gelişir. Patates bitkisi hafif topraklarda yetiştiriliyorsa 8-12, ağır topraklarda 15-20 günde bir sulanır.
Bitkinin suya gereksindiği, alt yapraklarının sararıp solmasıyla belli olur. Ancak ilk sulama için bu belirti beklenmemelidir. Patates bitkilerine düzenli olarak su verilmesi, ürün verimini ve niteliğini yükseltir. Ama, hasattan 15-20 gün kadar önce, yumruların olgunlaşması ve kabuğunun pişkinleşmesi için sulama kesilmelidir.
Gübreleme: Patates, bütün çapa bitkileri gibi çiftlik gübresinden hoşlanır. Toprakta organik madde oranını yükseltmek, toprak yapısını düzeltmek ve ürün verimini artırmak için bir önceki sonbahar mevsiminden patates ürününün yetiştirileceği toprağa iyi yanmış çiftlik gübresi verilir. Bunun için önceden toprak analizi yapılıp analiz sonuçlarına göre verilecek gübre miktarı saptanır. Ayrıca bu analiz sonuçlarına göre patates bitkisine verilecek azotlu, fosfatlı ve potaslı kompoze fenni gübre miktarları da belirlenir.
Hasat (Derim): Patates bitkisinin yaprak ve sapları kahverengileşip kuruduğu, yumruları ana bitkiden ayrıldığı ve yumru kabuğunun sertleşip pişkinleştiği zaman hasat işlemine başlanır. Hasattan 15-20 gün önce kesilen sulama, hasat işleminin kolaylaşması için hasattan 2 gün önce son kez yinelenir. Hasat küçük bahçelerle elle, büyük bahçelerde pulluk ya da sokum makineleriyle yapılır.
Hastalık ve zararlılarıyla mücadele: Patates bitkisine dadanacak zararlı ve hastalıklarla, uzmanlara danışılarak zamanında, eksiksiz ve aksatılmadan uygun ilaçlar kullanılarak yapılacak mücadele, yüksek nitelikli ve verimi tam ürün almamızı sağlar.
Kaynak: Bu okuduğunuz içerik internet üzerinden derlenmiştir. Sitemizde yer alan içerikler özgün içerik değildir. Bu içerik sizin içeriğinizse iletişim seçeneklerinden bize ulaşıp atıfta bulunabilirsiniz. 

0 yorum:

Yorum Gönder

Bilgi Arşivi

Hakkımızda

Bu Sayfa Üzerinde Aklınıza gelecebilecek tüm sorulara cevap arayacağız, sormak istediginiz birşey varsa iletişim kısmından yazabilirsiniz.

Takip Listemizden

İstatistikler


Sitemizde 33 kategoride toplam yazı bulunmaktadır!

Görüntülenme

back to top