Sarmısak

12 Kasım 2011 Cumartesi


Sert ve keskin kokusu, acı tadıyla bazı yiyeceklerimize benzersiz bir çeşni ve lezzet katması amacıyla kullanılan Sarmısak’ı veren bitkisi, Zambakgiller’dendir. Anayurdu Asya kıtası olan sarmısak, ülkemizde bol bol yetiştirilip tüketilmektedir.
Soğanın yakın akrabası olan ve l m’ye kadar boylanabilen sarımsak, ikiyıllık otsu bir bitkidir. Birinci yılında toprak içindeki birçok ‘diş’ten oluşan ‘baş’ kısmı ile toprak üzerindeki yapraklarını; ikinci yılında soğanda olduğu gibi çiçek sapı ile bunun ucundaki çiçeklerini oluşturur. Sarımsağın soğandan farkı, çiçeklerde tohum meydana gelmemesidir. Ama, bazı durumlarda çiçekler, ebesoğanı denilen küçük başçıkları oluşturur. Bu başçıklar tohumluk olarak işe yarasalar da, uygulamada tohumluk olarak kullanılmazlar.
Sarmısak bitkisinin kın biçimindeki düz yapraklan, bitkinin toprak altında gelişen baş adlı bitki soğanından uzarlar. Baş, sayıları 5-30 arasında değişen ve yan yana birbirinin üzerine yığılarak gelişen diş adlı soğancıklardan meydana gelmiştir. Bu dişler sarmısak yetiştiriciliğinde tohumluk olarak kullanıldığı gibi, Türk mutfağında koku ve tadıyla çeşni katması için birçok yemek, meze, turşu vb’ye katılarak tüketilmektedir.
BESİN DEĞERLERİ
100 gr. (diş) sarmısakta 90 kalori: 5,3 gr. protein; 0 kolesterol; 0,2 gr. yağ; 1.1 gr. lif; 13,3 mgr. fosfor; 38 mgr. kalsiyum; 1.4 mgr. demir: 0,2 mgr. B1 vitamini; 0.8 mgr. B2 vitamini: 0.3 mgr. B3 vitamini ile 8 mgr. C vitamini vardır. Ama, sarmısak az miktarlarda tüketildiğinden, bedenin enerji, vitamin ile mineral gereksinimlerinin pek az bir bölümünü karşılar. Ortalama 9 gr. gelen irice iki adet sarmısak dişinin bedene sağladığı yalnızca 9 kaloridir.
SAĞLIĞIMIZA YARARLARI
Yukarıda belirtildiği gibi, tüketilen sarımsağın besin değeri ihmal edilecek değerde olmasına karşın, sağlığımıza yararlı etkileri çok fazladır. Şöyle ki;
o Sarmısak, bedenin bağışıklık sistemini uyarır, yani antibiyotiklere benzer etkiler yaparak bedendeki enfeksiyonlara karşı savaşır: Bu bağlamda nezle, soğuk algınlığı, uçuk; mide, bağırsak ve mantar iltihapları, arpacık gibi bakteri, virüs ve mantarların oluşturduğu enfeksiyonlar sayılabilir.
o Kandaki kolesterol düzeyini düşürür: Yapılan araştırmalar, günde iki diş sarımsak yiyen kişilerin kolesterol düzeyinde, kısa dönemde %10′luk düşüşlerin gerçekleştiğini ortaya koymuştur.
o Sarmısak, kanı sulandırır ve kan dolaşımını hızlandırır: Bu sayede sarmısak, kalp krizi ya da felç geçirmeye neden olabilecek damar tıkanıklıklarını önler.
o Yüksek tansiyonu düşürür: Araştırmalar, makul düzeyde sarmısak alımının bile bu etkiyi sağladığını göstermektedir.
o Sarmısak, kan sekerinin düzeyini düşürür: Bu sayede bazı şeker hastalarına sarmısak yemenin iyi geldiği yapılan bilimsel araştırmalarla saptanmıştır.
o Bedenin kansere yakalanma rizikosunu azaltır. Yapılan araştırmalarda sarmısak tüketen kişilerde, özellikle mide kanserine yakalanma tehlikesinin azaldığı belirlenmiştir.
o Sarmısak kronik bronşiti önler, etkisini azaltır.
o Balgam, idrar, safra ve gaz söktürücüdür.
o İştahı açar ve sindirimi kolaylaştırır.
o Sarmısağın, afrodizyak (cinsel gücü artırıcı) etkileri bulunduğu, Doğu ve Batı kültürlerinde savunulmaktadır.
Sağlığımıza yararlı bu etkilerinden faydalanmak için, sarımsağın diyetimize katılması ve günde iki diş sarmısak yenmesi gerekir. Daha fazla tüketilmesi sarımsağın yararını artırmaz. Ayrıca sarımsağın yüksek sıcaklıklarda pişirilmesi sağlığa yararlı etkilerini azaltmaktadır. Kokusundan şikâyetçi olanlar için piyasada sarmısak kapsüllerinin satılmakta olduğunu da anımsatırız.
BİTKİSİNİN ÜRETİLMESİ
Sarmısak bitkisi, başını oluşturan dişlerin teker teker ayrılarak bunlardan tohumluğa elverişli olanlarının bahçemizde önceden hazırlanmış yerlerine ekilmesiyle çoğaltılır. İlkbaharda elle yapılacak ekimde, toprakta hazırlanan sıraların aralarında 8-10 cm. aralık bırakılmalı, derinlik 3-4 cm. olmalıdır.
BİTKİSİNİN YETİŞTİRİLMESİ
İklim isteği: Sarımsak, ılık iklimlerin bitkisidir. Fazla soğuk ve nemli ortamları sevmez. Ülkemizde yetiştiriciliğinin yapıldığı söz gelişi Kastamonu’nun Taşköprü ilçesi gibi yerler, sarmısak üretimi için iklim bakımından en uygun olan yörelerdir.
Toprak isteği: Sarmısak bitkisi, tınlı-kumlu bahçe topraklarını sever. Yetiştirildiği toprağın oldukça serin, geçirgen ve organik madde yönünden de zengin olmasını ister. Ağır karakterdeki killi ve ıslak topraklardan hiç hoşlanmaz. Böyle topraklarda sarımsağın başları hemen çürür. Ancak, sarmısak çok kuru topraklarda da iyi baş bağlayamaz, başları küçük ve cılız kalır.
Toprak işleme: Sarmısak dişleri ekildikten bir hafta kadar sonra çimlenir, toprak yüzüne fideler çıkmaya başlar. Bunlar 5-6 cm. kadar olunca hafif çapalamayla yabani ot mücadelesi yapılır. Bu işlemden 2-3 hafta sonra, ikinci ve 3 hafta sonra da üçüncü çapalama işlemi yapılır.
Sulama: Sarmısak bitkisi, aynen soğan gibi suyu fazla sevmez. Gereksiz sulama yapılırsa, sarımsakların başları çürür. Ancak, ikinci çapa işleminden sonra havalar çok sıcak ve kuraksa aşırıya kaçılmadan bitkinin sulanması yararlı olur. Ülkemizde sarmısak yetiştiriciliği susuz (sulama yapılmadan) yapılmaktadır.
Gübreleme: Sarmısak bitkisi, taze çiftlik gübresinden kesinlikle hoşlanmaz. İyi yanmış çiftlik gübresi ise, sarımsağın ekileceği toprağın hazırlanması aşamasında verilir. Ayrıca yapılacak toprak analizi sonuçlarına göre azot, fosfat ve potas içeren fenni kompoze gübrelerin verilmesi de yararlı olur.
Hasat (Derim): Ülkemizde genellikle ilkbaharda dişleri ekilen sarımsağın hasadı, normal koşullarda haziran sonu, temmuz ortası ve en geç ağustos başlarında yapılır. Bitkinin yapraklarının 1/3′ü ve daha iyisi 1/2’si kuruduğunda yapraklar kırılır. Bu iş için ya çıplak ayakla sarımsakların üzerinde gezinilir ya da boş bir fıçı bitkilerin üzerinde yuvarlanır. Daha sonra kırılan bu yapraklar kuruyunca, kurumuş yaprağın boyun noktaları tutulup çekilerek, elle veya bu işe uygun çapalarla bitkinin sökülmesiyle hasat gerçekleştirilir. Bu işlem sırasında kesinlikle sarmısak başları zedelenmemelidir.
Nemli havada sökülen başlarda kısa zamanda çürümeler başlayacağından, hasat, kuru ve güneşli havalarda yapılmalıdır. Daha sonra sökülen başlar güneş altında 3-4 gün süreyle kurutulmalıdır.
Kaynak: Bu okuduğunuz içerik internet üzerinden derlenmiştir. Sitemizde yer alan içerikler özgün içerik değildir. Bu içerik sizin içeriğinizse iletişim seçeneklerinden bize ulaşıp atıfta bulunabilirsiniz. 

0 yorum:

Yorum Gönder

Bilgi Arşivi

Hakkımızda

Bu Sayfa Üzerinde Aklınıza gelecebilecek tüm sorulara cevap arayacağız, sormak istediginiz birşey varsa iletişim kısmından yazabilirsiniz.

Takip Listemizden

İstatistikler


Sitemizde 33 kategoride toplam yazı bulunmaktadır!

Görüntülenme

back to top