1-3 yaş çocuk bebek gelişimi ve beslenmesi

7 Kasım 2011 Pazartesi

Çocuğun bir yaşından önceki ve hemen sonraki beslenme şekli pek farklı değildir, yalnız ilk yaşlardaki ile beş-altı yaşlarındaki çocukların beslenmesinde gözetilecek esaslarda önemli ayrılıklar vardır. Küçük çocuğun diş durumu gibi yapısal özellikleri, davranışları, istekleri, deneyimleri, yapmak istedikleri ve yapabildikleri çelişkilidir, uyumsuzdur. Bu sebeple ilgi ve yardıma muhtaçtır. Kendi kendine bırakılmayıp denetim altında tutulması ve beslenmesinin bu özelliklerine göre düzenlenmesi gerekir.


1-3 yaş grubu çocuklarının beslenmesi şu esaslar doğrultusunda düzenlenir. Çocuk büyüdükçe, besin gruplarından verilecek yiyeceklerin miktarı artırılır. Diyet, yeni besinler eklenerek çeşitlendirilir. Yiyecekler, çocuğun diş yapısı ve çiğneme özelliğine uygun olarak hazırlanır. İlk yaşlarda, diyetin önemli kısmını yumuşak besinler oluşturur. Aşamalı olarak diyete taneli, katı-sert besinler eklenir. Diyet ve öğünler çocuğun davranış ve duygusal özellikleri gözetilerek düzenlenir.

Çocuğun,uygun ortam ve durumda, gereksiz engellemelerden kaçınılarak ve yardım edilerek yemesi sağlanır. Her çocuğun gelişim ve kişilik özellikleri bazı değişiklikler gösterir. Bu nedenle, temel ilkelere bağlı kalmak ve besin gruplarından alınması gereken yiyecekleri yeterince vermek koşuluyla çocuğun beslenmesi, çocuğun özelliklerine uygun olarak düzenlenmelidir. Çocuk büyüdükçe alması gereken yiyecek miktarında artış olmaktadır, ancak yetişkinler kendi tükettikleri miktarla karşılaştırarak çocuğun yediğini genellikle az bulmakta, çocuğu zorlamakta ve ters sonuçlar almaktadır. Bazı çocuklar ise, aşırı miktarda yiyerek daha ilk yaşlarda şişmanlamaya başlamaktadır. O nedenle, aile bireyleri çocuğun yemesi gereken miktarlarda gerçekçi olmak, çocuğu yönlendirmek zorundadır.

Çocuğa gereğinden fazla yiyecek verilerek ilgisi azaltılmamalı, büyükler kadar yemesi beklenmemelidir. Çocukların bir kısmı taneli ve katı besinleri çiğnemekte güçlük çekerler ve almak istemezler. Bu çocuklara yumuşak yiyecekler ve ezmelerin yanı sıra kolay çiğnenebilecek meyveler verilerek alıştırılmalıdır.
Çocukların bazıları genellikle iki yaşlarında, yiyeceklere günden güne, öğünden öğüne bile değişik yaklaşım gösterebilir. Severek yediklerini bile reddedebilir ya da tersine yapabilirler. Bu aynı yiyeceğin aynı şekilde ve sık verilmesinden , açlık duygusunun belirmemesinden ya da başka bir ruhsal gerginlikten kaynaklanır. Yememek için direnen, saçıp savuran çocuğa zorla yedirmeye çalışmamalıdır. Hırçınlık göstermeden ve önemseyiş gibi gözükmeden yemek kaldırılmalıdır.

Çocuk yemeğin oyuncak, beslenmenin bir oyun olmadığını sezmeli, çocuğun yemek istemediğini ya da aç olmadığını da yetişkinler anlamalıdır. Bu durumda en uygun yol, çocuğun yemek istemesini ya da açlık belirtileri göstermesini beklemektir. İlk yaşlardaki çocukların yapmaya çalıştıkları ile yapabildikleri farklılık gösterir. Çocuk kendi yöntemleriyle ve kendi kendine yemek ister, ama bazen yardımsız beceremez. Kaşığı, bardağı tutmak isteyen, beceriksiz de olsa ağzına götürmeye çalışan çocuk özendirilmeli, caydırıcı davranışlarda bulunmayıp yardım edilmelidir.

Çocuğun kullanacağı tabak, kaşık, bardak, kolayca tutabileceği biçim ve büyüklükte ve dayanıklı olmalıdır. Düz yada çok çukur tabak yerine, kendi ve çocuğun yemeği kaşığa kolayca alabileceği derinlikte tabak kullanılmalıdır. Bardak saydam ve küçük olmalıdır. Çocuğun bütün giydikleri, önlüğü, iskemlesi, masası kullandığı her tür araç kolay temizlenebilecek özellikte olmalıdır. Masası, iskemlesi uygun büyüklükte ve yükseklikte olmalı, çocuk rahat hareket edebilmelidir. Küçük, düzgün ve döküp saçmadan yiyemeyeceğinden çevreyi de koruyucu önlük alınmalı, temizliği kolay örtü, önlük ve benzeri kullanılmalıdır. Tersi durumunda annenin çocuğa davranışı olumsuzlaşır.

Bu da çocuğun beslenmeye ilgi isteğini azaltır. Çocuğun önlüğü, masa ve iskemlesi gibi kullandığı eşya renk yönünden de uygun olmalı, canlı renkler seçilmelidir. Küçük çocuklar, yiyeceklere dokunmaktan kendi kendilerine yemekten hoşlanırlar. Uygun yiyecekler, tabağına elle alabileceği büyüklükte yada lokmalık parçalara ayrılarak verilebilir. Kayısı, şeftali, armut gibi meyvelerden yumuşak olanları, kavun karpuz, çilek, portakal dilimi, marul, havuç gibi sebze ve meyveler çocuğa verilir. Zarı, kabuğu, çekirdeği iyice temizlenip parmak büyüklüğünde, eliyle tutabileceği büyüklükte birkaç çeşit yiyecek çocuğun tabağına konup istediğinden alması sağlanır yada eline verilir.

Yiyecekler, renk, doku, kıvam ve şekil yönünden çocuğun hoşuna gidebilecek nitelikte hazırlanmalıdır. Besinlerin be şekilde hazırlanması, ilk yaşlarda bile çocuğun beslenmeye karşı ilgisini artırır ve daha düzenli beslenmesine yardımcı olur. Örneğin, kasedeki çiçek motifini görmek için yemeğini bitirir, muhallebisi içine konmuş renkli küçük bir meyve , yumurta sarısı üzerindeki maydanoz gibi bir yeşillik çocuk için hoş bir sürpriz olabilir. Bu ve benzeri uygulamalar, özellikle iştahsız çocukların yemesini kolaylaştırabilir.

Ancak, çocuğun gelecek de aynı uygulamaları bekleyecek, bir yiyeceği başka türlü tüketmeyi engelleyecek alışkanlık kazanması da önlenmelidir. O nedenle, her yiyeceğin değişik şekillerde hazırlanarak yedirilmesi daha uygundur.
Küçük çocukların beslenmesinde gözetilmesi en önemli noktalardan biri de, onları kazalara karşı korumaktır. Kesici, batıcı, kolay kırılabilen, bıçak, çatal, tabak, cam bardak gibi araçlar kullanılırken, özellikle ilk yaşlarda dikkatli olunmalı, bunları ve benzerlerini çocuğun yanında bırakmamalıdır. Çocuğun uzanabileceği, bir şey üzerine çıkarak alabileceği yerlerde yiyecek, zararlı madde, ilaç, kesici, batıcı,yanıcı madde bulundurulmamalıdır.

İlk yaşlarda çocukların ellerine geçen her şeyi ağızlarına götürdükleri, sürekli denetim altında tutulmaları ve korunmaları gerektiği unutulmamalıdır. Küçük çocuklara, fındık, fıstık, çekirdek, küçük taneli, sert kabuklu ve çekirdekli meyveler kemikli et, kılçıklı balık verilmemelidir. Karpuz ve kavun gibi meyveler çekirdekleri temizlendikten ; erik, şeftali, elma gibi meyvelerin kabuğu soyulduktan sonra verilmelidir. Çekirdek, kemik, kılçık gibi sert maddeler çocuğun yemek ve soluk borusuna kaçabilir. Takılabilir ve çok tehlikeli olabilir.
Kaynak: Bu okuduğunuz içerik internet üzerinden derlenmiştir. Sitemizde yer alan içerikler özgün içerik değildir. Bu içerik sizin içeriğinizse iletişim seçeneklerinden bize ulaşıp atıfta bulunabilirsiniz. 

0 yorum:

Yorum Gönder

Bilgi Arşivi

Hakkımızda

Bu Sayfa Üzerinde Aklınıza gelecebilecek tüm sorulara cevap arayacağız, sormak istediginiz birşey varsa iletişim kısmından yazabilirsiniz.

Takip Listemizden

İstatistikler


Sitemizde 33 kategoride toplam yazı bulunmaktadır!

Görüntülenme

back to top